Kadınlar, uzun yıllardır hem evde hem işte görünmez bir emeğin içinde var olmaya çalıştı. Kendi ayakları üzerinde durmak, ekonomik alanda söz sahibi olmak… 

Bu mücadele, bugün hala pek çok hikayede kendini gösteriyor.

Ingredy olarak biz de bu hikayeleri destekliyoruz: İşlerini titizlikle yapan kadın girişimcilerin cesaretini ve emeğini görünür kılmak, gastronomi dünyasında onların yanında olmak bizim için önemli.

Bu dayanışmamızı daha da anlamlı kılan bir isim ise Emel Tırtıl. Bordenmax’la Emel Hanım, makarna üretmekten çok daha fazlasını yapıyor. 

Her ravioli, her tortellini bir kadının hayalleriyle topluma dokunmasına alan açıyor.

Makarna: un, yumurta ve…

Makarna için neye mi ihtiyaç var? İnternetteki tarifler size bunu söyleyecektir: biraz un, birkaç yumurta… Hamurun nasıl yoğrulacağı, makarnaların nasıl şekillendirileceği…

Ama Bordenmax’ta işler biraz daha derin. “Bir makarna neyi ifade edebilir ki?” diye düşünebilirsiniz. 

Bordenmax’ın üretim ekibi çoğunlukla kadınlardan oluşuyor. Emel hanım, “Güçlü kadın = güçlü toplum” diyor. 

Ayrıca malzemeleri bölgesel üreticilerden alarak, yerel üreticinin kalkınmasını da sağlıyorlar. 

Ürünler hem lezzetli hem de işletmeler için ulaşılabilir; yani sadece tadıyla değil, sunduğu dengeyle de fark yaratıyor.

Anlayacağınız, burada mesele malzemelerden ötesi; kadın emeği, dayanışma ve sosyal etki. Ürünlerin nereden geldiğini bilmek, kimlerin emeğini desteklediğinizi görmek demek. 

Galiba bu, vazgeçmemenin tadıydı 

Emel Hanım ile röportaja başlamadan hemen önce bir öğlen yemeğinde tanıştık. Hindistan’dan yeni gelmişti ve sakin, dengeli bir enerjisi vardı. 

Ettiğimiz sohbet, gerçekten birbirini anlayan insanların birlikte çalışmasının, işin ötesinde bir değer yarattığını gösterdi.

Mutfakta bizim için hazırladığı fettucine ve raviolileri özenle haşladı, sosladı, tabağa koydu. Bordenmax ile her tabak, sadece kadın emeğinin değil, iyi ürünün de bir kanıtı.

Makarnaların başarısı ise işlerine olan bağlılıklarının bir göstergesi. Bir de üreticilerimiz kadın olunca, onları desteklemek bizim için çifte sevinç yaratıyor. 

Emel Hanım’ın hikayesi de bunu gösteriyor: İngiltere’de yıllarca yaşadı, yaşamını değiştirip Türkiye’ye döndü; işler iyi giderken pandemi geldi, pes etmedi, yeniden başladı. 

Hayatta yol ayrımları da oldu, ama oğulları ve kendi hayalleri için hep tekrar denedi, hep yeniden başladı. Bordenmax, bu azmin ve emeğin tatlı bir izdüşümü gibi.

Makarnaları denediğimiz ilk an, röportaj sırasında sorduğumuz bir soru aklıma geldi: “Bordenmax’ı diğer markalardan ayıran şey nedir?” Cevap belliydi. 

Galiba bu, vazgeçmemenin tadıydı.

Yıllardır tanışıyormuş gibi

Ingredy olarak en iyileri arama maceramız hiçbir zaman bitmiyor. 

Bordenmax’ı duyduğumuzda da öyle oldu; oldukça yoğun bir gündü ama kurucumuz Betül Bildik, diğer toplantılarını iptal ettiklerini ve koşarak Emel Hanım ile tanışmaya gittiklerini anlatıyor: 

“Karşımızda, yaptığı işi anlatırken adeta büyüyen, enerjisiyle ilham veren bir isim vardı.”

Günün sonunda Emel Hanım’ın anlatımıyla Ingredy’nin modern, çalışkan, profesyonel ve eğitimli Türk kadınları Bordenmax’ın hayatına girdi. 

Yıllardır tanışıyormuş gibi başlayan ilk buluşma, kadın girişimcileri aynı heyecanla bir araya getirdi. Bu beraberlik; asla vazgeçmemek, üretmeyi sevmek ve dayanışmayı öncelik haline getirmek üzerine kurulu.

Şimdi bu ortaklık, kadın emeğinin her zamankinden görünür hale gelmesi için birlikte çalışmaya devam ediyor.